SİEMENS VE VOLVO, ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİN GELİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA BİRLİKTE ÇALIŞMA KARARI ALDI

İşbirliği kapsamında; elektrikli sürüş teknolojisi, güç elektroniği ve şarj teknolojisinin birlikte geliştirilmesi ve bu sistemlerin Volvo’nun C30 Elektrikli Otomobili‘ne entegre edilmesi planlanıyor.

Bu modelin Siemens elektrikli motorlarına sahip ilk örnekleri, bu yıl içerisinde test pistine inmiş olacak. İsveçli otomobil üreticisi, 2012’nin sonlarından başlamak üzere sayısı 200’e kadar çıkabilecek Volvo C30’dan oluşacak bir test serisini, Siemens’in şirket içi test filosunun bir parçası olarak, gerçek şartlarda test edilebilmesi ve onaylanması için Siemens’e teslim edecek.

Sektörlerinin lider kuruluşlarından Siemens ve Volvo, yeni teknolojiler yaratmak amacıyla kaynaklarını biraraya getirdi. Dünya otomobil devlerinden Volvo ile yapacağı işbirliği Siemens’e elektrikli sürüş teknolojisi alanındaki liderliğini, otomotiv sektörüne de taşıma şansı sunuyor.

Volvo bu ortak çalışmayla, gelecekte araçlarının elektrifikasyonunu, kanıtlanmış ve etkin Siemens teknolojisine emanet etmiş olacak. İşbirliği hakkında görüşlerini bildiren Volvo Car Corporation’ın Başkan ve CEO’su Stefan Jacoby, "Siemens ile ortak olduğumuz için son derece mutluyuz. Onların bilgi ve deneyimi, elektrikli otomobillerimizdeki teknolojiyi yepyeni bir düzeye taşıyacak" dedi.

Elektrikli otomobillerin geliştirilmesi ve üretiminde en önemli teknolojiler olarak gösterilen elektrikli aktarma organları, batarya yönetimi ve şarj teknolojisi konusunda uzman olan Siemens, bu iş birliğiyle ileride yapılacak seri üretim öncesinde de kendisini denemiş olacak.

Konuyla ilgili görüş bildiren Siemens Yönetim Kurulu Üyesi ve Siemens Endüstri Sektörü CEO’su Siegfried Russwurm, "Volvo ile yaptığımız işbirliği, ileride seri üretimini yapmayı düşündüğümüz elektrikli otomobiller için üstün kaliteli parça ve sistemlerin geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşını oluşturuyor” dedi ve şunları ekledi:

“Uzun vadeli hedefimiz, Siemens’i elektrikli araçların hem içinde hem de dışında kullanılacak çözümler için global bir sistem tedarikçisi haline getirmek.

Kendimizi geniş kapsamlı bir elektrikli mobilite alanında öncü olarak görüyoruz." Sanayi yazılımları ve otomasyon teknolojisinde satış açısından dünya çapında bir lider olan Siemens Endüstri Sektörü, bu işbirliği sayesinde araç ve batarya üretiminde hızlanan ilerlemeye ve maliyetleri düşürme çabalarına da katkıda bulunmuş olacak.

Siemens, sürdürülebilir elektrikli mobilite için geliştirilen kapsamlı bir enerji konseptinin bir parçası olarak, yakıt hücrelerine yönelik hidrojen üretiminin sanayileştirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Hedef, yenilenebilir enerji üretiminde oluşan geçici enerji fazlalığının “yeşil” hidrojene dönüştürülmesi. Hidrojen endüstriyel uygulamalar ve yakıt hücreli araçlarda doğrudan kullanılabilmesinin yanı sıra, bataryadan enerji alan elektrikli otomobillerde de enerjiyi yeniden dönüştürme prosesinin ardından kullanılabilecek.

• Otomotiv sektörü için özel olarak geliştirilen Siemens elektrik motorları modüler kompakt yapıda olup 220 Newton metre azami tork ile 108 kilowatt güç çıktısına sahip olacaklardır.

• İnverter tasarımı, otomotiv uygulamasında gerekli bütün güvenlik şartlarını karşılayacak şekilde müşterek olarak optimize edilecek. Bunun yanı sıra, Siemens yüksek etkinliğe sahip araca monteli veya harici şarj sistemleri de tedarik edecek.

• Siemens sürüş teknolojisi onlarca yıldır, raylı sistemler ve hibrit otobüsler başta olmak üzere birçok taşımacılık çözümünde kullanılıyor.

• Elektrikli ve mekanik bileşenlere sahip drive sistemleri üretiminde dünya çapında lider olan Siemens Drive Teknolojileri Birimi, 36 bin çalışanı 43 aynı noktada bulunan global üretim ağıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

• Siemens’in elektrikli taşıtlar alanındaki portföyü, enerjinin geri kazanımından akıllı şebekelere, şarj etme altyapılarından intermodal trafik yönetimine kadar uzanmakta.haber7

Yorum Gönder

0 Yorumlar